Ekin Erman'la "Yaratıcı Çamur Atölyesi" / 17 Temmuz 2014/ Soma
Eksik malzemelerin tamamlanması, çamurun
alınması… Ekin’le haberleşmeler… Çamur tamam… İki gün önceden Ekin’in atölyede
temizlenip ayrıştırılan, kolilenen Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Eğitim Evi'ne gidecek malzemeler de arabaya
yüklendi…Yaşasın Nuran Erman’da geliyor. Destek ekip güçlendi bugün.
Perşembe sabah İzmir ekibi Heykeltıraş Ekin
Erman ve eşi Nuran Erman Bornova çıkışında buluştuk. Yarım saat kadar sonra’da
Asya ve Ayşe Hanımlarla Manisa'da kucaklaştık. Dön,dur,ileri,geri usulü
tariflerle İl Müdürlüğü binasını bulduk. Manisa
Aile Sosyal Politikalar İl Müdürü Murat Konan’a bir ziyaret yaptık.
Projemiz hakkında bilgi verdik, izlenecek yol, yapılacak raporlamalar konusunda
bilgilendik. Travma setimizle ilgili bilgi yazısını ilettik. Psikososyal destek çalışmalarından sorumlu
Ayşegül Hanımla tanıştırıldık. İl Müdürü Kaymakam Beyle de görüşmemizi rica
etti. Olumlu, verimli bir toplantı oldu.
Önümüzdeki haftanın etkinlik afişini de bırakarak vedalaştık.
Soma’ya doğru yola koyulmadan “Kızlar
Manisa’da” fotoğrafı çektirip bizi merak eden yönetim kurulumuzun diğer
üyelerine yollamayı ihmal etmedik.
Akhisar civarında Nar-ı Beyaz’da keyifli bir kahvaltı yaptık. Kalkmaya
hazırlanıyorduk ki Ayşe Hanım bizi epeyce korkuttu. Camlar o kadar temizdi ki
geniş camı çıkış zannederek hızla cama çarptı. Epey telaşelendik. Buz
uygulaması yaptık…Hepimiz biraz sakinleştikten sonra Soma’ya doğru tekrar yola
koyulduk.
Soma’da
bizi Sosyal Hizmet Merkezi Müdürü Alim bey ve Cafer bey karşıladı.
Ayağımızın tozuyla bir toplantı öncesi bize zaman ayıran Soma Kaymakamı
Bahattin Atçı'ya yetişmek üzere koşturduk. Kaymakam Bey projemizle
ilgilendi. Çocuk sayısının arttırılmasıyla
ilgili ÇYDD Eğitimevi’yle de işbirliği yapabileceğimizi söyledi. Biz bunu
yaptığımızı Arka Mahalle çocuklarının da ÇYDD aracılığı ile etkinliklere
getirileceği bilgisini verdik. Yeni yapılmakta olan Sosyal Hizmet Merkezi
binasının bitmek üzere olduğu, bu binada da
çalışmalar yapılabileceği, yaz sonrası da çalışmalara devam
edebileceğimizi, bize severek yer sağlayacakları bilgilerini verdi. Bize bir
yer gösterilmesi durumunda Destek Kitaplığını kuracağımızı söyledik. Bu konuda
da desteğini aldık. Kısa ama çok verimli bir toplantıyla vedalaşarak ayrıldık.
Artık Sosyal Hizmet Merkezindeki ön
çalışmalara başlayabilirdik. Masalar gelmişti. Çevre okullardaki kurslara
katılan okullara haber verilmişti, ÇYDD den gelecek olanlar vardı, geçen
haftanın çocuklarının getirecekleri vardı… Kalabalık olacağını ön görerek
masaları ara sokağa taşıdık. Kilit taşlı, üstü sarmaşıklarla kapalı serin
sokakta ki hazırlıkları gören bir dükkan sahibi hemen sokağı suladıJ)
Biz telaşlandık tabi. Çamurdu söz konusu olan. Neyse ki daha zaman vardı hava
sıcaktı. Hem sokak hem biz ferahladık bu misafirperverlikle…
Yapılacak çok iş vardı. Görev dağılımı
yaptık. Çamurdan üst baş kirlenme olasılığına karşı şeffaf çöp torbalarından
önlük yapma işini Ekin ve Nuran’la ben üstlendik, seri imalata giriştik. Geçen
hafta çocuklara verdiğim isimlikler düşmüştü. Bu sefer kolye yapalım dedik.
Asya-Ayşe-Tevhide Hanımlar bolca gökkuşağı renkli ipli kolyeler yaptılar.
Çocuklar yavaş yavaş gelmeye başladılar.
Arka Mahalle’den 301 Soma Zafer Spor’un sporcuları Antrenörleri Hakan
Arslantaş’la birlikte geldiler. Ayşe Hanım kayıt almaya başladı. Bir anda salon
kalabalıklaştı. İsimlikler yetmedi. Hızla çözüm üretildi, stajyer öğrenciler
imdada yetişti. Kayıt devam ederken Ekin’le "Merhaba" Çemberini
başlattık. "Gel bize katıl bize " derken, zıpladık, hopladık, el
çırptık ve çember tamamlandığında sokağa çıktık. Çocuklar inanılmaz bir
düzenle sakince sıraya girdiler ve Ekin’in elinden çamurlarını alıp masalara,
masalar yetmediğinde yerlere yayıldılar… Yoldan geçen ne oluyor diyerek çamura
bulandı… Yeni masalar geldi…Çamur ellerle buluştu,yoğruldu, koparıldı ,şekil
verildi… Kimi sessizce çalıştı kimi kahkahalarını koydu çamurun içine…Biri
vardı ki geçen hafta da sessizce çalışanlardandı…Babasının mezarına bir armağan
yaptı…En önemlisi de bunu dile getirdi…Galiba yaptığımız işin bugünkü armağanı
da bu çalışma oldu…Çalışmayı yapandan ve annesinden alınan izinle İzmir’e
taşıdık bu armağanı, kalıbı çıkarıldı ve İstanbul’da bronz dökümü yapılıyor…
Kalıcı bir armağan olarak geri verilecek sahibine…
Çalışmalar tamamlandı,paketlendi evlere
götürülmek üzere…Haftaya ne vardı? sorularıyla kucaklaşıldı… Anneler
birbirleriyle ve bizlerle sohbet etti çocuklar çalışırken,arada üst kattaki
randevusuna gidenler “Kızım sana emanet “diyerek güvenini verdi…Karşılıklı
duygu alışverşleri yapıldı.
Herkes gittiğinde fark ettik ki
hazırladığımız önlükleri kullanmamıştık, kimse de ne üstünü ne de yerleri
çamurlamamıştı. O kadar temiz çalışılmıştı. Şaştık buna biraz,iyi
hissettik…Kayıtları kontrol ettik farklı yaş gruplarında seksen çocuğa
ulaşılmıştı. Bu çok sevindiriciydi.
Acıktığımızı fark ettik… Yorulmuştuk
ta…Cafer Beyin önderliğinde Soma Ovasına hakim bir tepe üzerinde bulunan Bakım
ve Rehabilitasyon Merkezine gittik yemek için. Alim Beyle orada tekrar görüştük.
Travma kitaplarıyla ilgili yazımızı ve kitapları elden teslim ettik. Serin
terasta lezzetli bir yemek yedik. Alim beye veda ettik.
ÇYDD Eğitim Evine uğradık. Cafer beye
desteği için teşekkür ederek vedalaştık. İzmir’den getirdiğimiz kitap ve
oyuncakları bıraktık. İzmir Şubeden Günseli Hanım ve Duriye Hanımla binayı
gezdik. Önümüzdeki haftanın afişini bıraktık. Artık yola koyulma zamanıydı.
Başkan’la Ayşe Hanımı Soma Garajında Balıkesir’e gidecek dolmuşa bıraktık. Biz
de Akhisar’a doğru yola koyulduk. Baba evime kısa bir ziyaret yapıp oradan
İzmir’e doğru yola koyulduk….
Yorgun ama kısa zamanda çok iş yapmanın
keyfiyle ve önümüzdeki hafta da seksen çocuk olursa ben ne yaparım kaygısıyla
gece eve vardığımda, İstanbul yolcularının da otobüslerine bindiği haberini
aldım. Ayşe Hanımın çarpmaya bağlı ağrısı vardı biraz. Soma-Balıkesir arası
yolculuk biraz zorlu olmuş. Onlar İstanbul'a doğru yol alırken ben yorgunluktan
sızıp kalmışım uzandığım yerde.
Biri biterken diğerinin hazırlıkları
başladı bile...
Önümüzdeki hafta “Bir varmış bir yokmuş “
diyeceğiz… Masalın dilinden kitaplara , öykü atölyelerine bir giriş
yapacağız.
17 TEMMUZ 2014-Soma
SEVGİ KOŞANER
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder