Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

18 Temmuz 2014 Cuma

SOMA BULUŞMALARI-2


Ekin Erman'la "Yaratıcı Çamur Atölyesi" / 17 Temmuz 2014/ Soma

Bugünün heyecanı daha farklı… Yoğun bir gün olacak…Resmi görüşmeler var… Bir buçuk aydır her türlü iletişim tekniğiyle konuştuğumuz yazıştığımız ama henüz yüzyüze gelmediğimiz Dernek Başkanımız Asya Çağlar ve Yönetim Kurulu Üyemiz Ayşe Yüksel Durukan’la buluşacağız. Onlar bir gece önceden yola çıkacaklardı. Son an hazırlıkları aman bir şeyi atlamayalım, unutmayalım. Bir yandan yılın kitabı koşuşturması devam ederken travma kitaplarının sınıflanması, gönderime hazırlanması işi girdi araya. Resmi yazılar,ek konacaklar konmayacaklar…Telaşe önceden başladı.

Eksik malzemelerin tamamlanması, çamurun alınması… Ekin’le haberleşmeler… Çamur tamam… İki gün önceden Ekin’in atölyede temizlenip ayrıştırılan, kolilenen Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Eğitim Evi'ne gidecek malzemeler de arabaya yüklendi…Yaşasın Nuran Erman’da geliyor. Destek ekip güçlendi bugün.

Perşembe sabah İzmir ekibi Heykeltıraş Ekin Erman ve eşi Nuran Erman Bornova çıkışında buluştuk. Yarım saat kadar sonra’da Asya ve Ayşe Hanımlarla Manisa'da kucaklaştık. Dön,dur,ileri,geri usulü tariflerle İl Müdürlüğü binasını bulduk. Manisa  Aile Sosyal Politikalar İl Müdürü Murat Konan’a bir ziyaret yaptık. Projemiz hakkında bilgi verdik, izlenecek yol, yapılacak raporlamalar konusunda bilgilendik. Travma setimizle ilgili bilgi yazısını ilettik.  Psikososyal destek çalışmalarından sorumlu Ayşegül Hanımla tanıştırıldık. İl Müdürü Kaymakam Beyle de görüşmemizi rica etti. Olumlu, verimli  bir toplantı oldu. Önümüzdeki haftanın etkinlik afişini de bırakarak vedalaştık.

Soma’ya doğru yola koyulmadan “Kızlar Manisa’da” fotoğrafı çektirip bizi merak eden yönetim kurulumuzun diğer üyelerine yollamayı ihmal etmedik.

Akhisar civarında Nar-ı Beyaz’da  keyifli bir kahvaltı yaptık. Kalkmaya hazırlanıyorduk ki Ayşe Hanım bizi epeyce korkuttu. Camlar o kadar temizdi ki geniş camı çıkış zannederek hızla cama çarptı. Epey telaşelendik. Buz uygulaması yaptık…Hepimiz biraz sakinleştikten sonra Soma’ya doğru tekrar yola koyulduk.

Soma’da  bizi Sosyal Hizmet Merkezi Müdürü Alim bey ve Cafer bey karşıladı. Ayağımızın tozuyla bir toplantı öncesi bize zaman ayıran Soma Kaymakamı Bahattin Atçı'ya yetişmek üzere koşturduk. Kaymakam Bey projemizle ilgilendi.  Çocuk sayısının arttırılmasıyla ilgili ÇYDD Eğitimevi’yle de işbirliği yapabileceğimizi söyledi. Biz bunu yaptığımızı Arka Mahalle çocuklarının da ÇYDD aracılığı ile etkinliklere getirileceği bilgisini verdik. Yeni yapılmakta olan Sosyal Hizmet Merkezi binasının bitmek üzere olduğu, bu binada da  çalışmalar yapılabileceği, yaz sonrası da çalışmalara devam edebileceğimizi, bize severek yer sağlayacakları bilgilerini verdi. Bize bir yer gösterilmesi durumunda Destek Kitaplığını kuracağımızı söyledik. Bu konuda da desteğini aldık. Kısa ama çok verimli bir toplantıyla vedalaşarak ayrıldık.

Artık Sosyal Hizmet Merkezindeki ön çalışmalara başlayabilirdik. Masalar gelmişti. Çevre okullardaki kurslara katılan okullara haber verilmişti, ÇYDD den gelecek olanlar vardı, geçen haftanın çocuklarının getirecekleri vardı… Kalabalık olacağını ön görerek masaları ara sokağa taşıdık. Kilit taşlı, üstü sarmaşıklarla kapalı serin sokakta ki hazırlıkları gören bir dükkan sahibi hemen sokağı suladıJ) Biz telaşlandık tabi. Çamurdu söz konusu olan. Neyse ki daha zaman vardı hava sıcaktı. Hem sokak hem biz ferahladık bu misafirperverlikle…

Yapılacak çok iş vardı. Görev dağılımı yaptık. Çamurdan üst baş kirlenme olasılığına karşı şeffaf çöp torbalarından önlük yapma işini Ekin ve Nuran’la ben üstlendik, seri imalata giriştik. Geçen hafta çocuklara verdiğim isimlikler düşmüştü. Bu sefer kolye yapalım dedik. Asya-Ayşe-Tevhide Hanımlar bolca gökkuşağı renkli ipli kolyeler yaptılar.

Çocuklar yavaş yavaş gelmeye başladılar. Arka Mahalle’den 301 Soma Zafer Spor’un sporcuları Antrenörleri Hakan Arslantaş’la birlikte geldiler. Ayşe Hanım kayıt almaya başladı. Bir anda salon kalabalıklaştı. İsimlikler yetmedi. Hızla çözüm üretildi, stajyer öğrenciler imdada yetişti. Kayıt devam ederken Ekin’le "Merhaba" Çemberini başlattık. "Gel bize katıl bize " derken, zıpladık, hopladık, el çırptık ve çember tamamlandığında sokağa çıktık. Çocuklar inanılmaz bir düzenle sakince sıraya girdiler ve Ekin’in elinden çamurlarını alıp masalara, masalar yetmediğinde yerlere yayıldılar… Yoldan geçen ne oluyor diyerek çamura bulandı… Yeni masalar geldi…Çamur ellerle buluştu,yoğruldu, koparıldı ,şekil verildi… Kimi sessizce çalıştı kimi kahkahalarını koydu çamurun içine…Biri vardı ki geçen hafta da sessizce çalışanlardandı…Babasının mezarına bir armağan yaptı…En önemlisi de bunu dile getirdi…Galiba yaptığımız işin bugünkü armağanı da bu çalışma oldu…Çalışmayı yapandan ve annesinden alınan izinle İzmir’e taşıdık bu armağanı, kalıbı çıkarıldı ve İstanbul’da bronz dökümü yapılıyor… Kalıcı bir armağan olarak geri verilecek sahibine…

Çalışmalar tamamlandı,paketlendi evlere götürülmek üzere…Haftaya ne vardı? sorularıyla kucaklaşıldı… Anneler birbirleriyle ve bizlerle sohbet etti çocuklar çalışırken,arada üst kattaki randevusuna gidenler “Kızım sana emanet “diyerek güvenini verdi…Karşılıklı duygu alışverşleri yapıldı.

Herkes gittiğinde fark ettik ki hazırladığımız önlükleri kullanmamıştık, kimse de ne üstünü ne de yerleri çamurlamamıştı. O kadar temiz çalışılmıştı. Şaştık buna biraz,iyi hissettik…Kayıtları kontrol ettik farklı yaş gruplarında seksen çocuğa ulaşılmıştı. Bu çok sevindiriciydi.

Acıktığımızı fark ettik… Yorulmuştuk ta…Cafer Beyin önderliğinde Soma Ovasına hakim bir tepe üzerinde bulunan Bakım ve Rehabilitasyon Merkezine gittik yemek için. Alim Beyle orada tekrar görüştük. Travma kitaplarıyla ilgili yazımızı ve kitapları elden teslim ettik. Serin terasta lezzetli bir yemek yedik. Alim beye veda ettik.

ÇYDD Eğitim Evine uğradık. Cafer beye desteği için teşekkür ederek vedalaştık. İzmir’den getirdiğimiz kitap ve oyuncakları bıraktık. İzmir Şubeden Günseli Hanım ve Duriye Hanımla binayı gezdik. Önümüzdeki haftanın afişini bıraktık. Artık yola koyulma zamanıydı. Başkan’la Ayşe Hanımı Soma Garajında Balıkesir’e gidecek dolmuşa bıraktık. Biz de Akhisar’a doğru yola koyulduk. Baba evime kısa bir ziyaret yapıp oradan İzmir’e doğru yola koyulduk….
Yorgun ama kısa zamanda çok iş yapmanın keyfiyle ve önümüzdeki hafta da seksen çocuk olursa ben ne yaparım kaygısıyla gece eve vardığımda, İstanbul yolcularının da otobüslerine bindiği haberini aldım. Ayşe Hanımın çarpmaya bağlı ağrısı vardı biraz. Soma-Balıkesir arası yolculuk biraz zorlu olmuş. Onlar İstanbul'a doğru yol alırken ben yorgunluktan sızıp kalmışım uzandığım yerde.

Biri biterken diğerinin hazırlıkları başladı bile...
Önümüzdeki hafta “Bir varmış bir yokmuş “ diyeceğiz… Masalın dilinden kitaplara , öykü atölyelerine bir giriş yapacağız.

17 TEMMUZ 2014-Soma
SEVGİ KOŞANER


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder